Karadeniz, her yıl kış aylarında hamsi avının en yoğun yaşandığı bölgelerden biri olarak bilinirken, bu yıl yaşanan liberasyon, bölgede hamsi avınde kayda değer bir azalmaya neden oldu. Özellikle yaz aylarının etkisi, iklim değişikliği ve av baskısının etkisiyle hamsi popülasyonları, geçmiş yıllara kıyasla ciddi bir azalmayla karşı karşıya kaldı. Bu durum, yerel balıkçıların ve hamsi severlerin kaygılarını artırırken, Gürcistan'a doğru yaşanan hamsi göçü de dikkatleri üzerine çekti.
Uzmanların değerlendirmelerine göre, Karadeniz'deki hamsi popülasyonu, iklim değişikliği ve av baskısının yanı sıra, besin kaynaklarının azalması nedeniyle doğal bir göç yolu seçmeye karar verdi. Bu yıldan itibaren hamsilerin önemli bir kısmı, Gürcistan açıklarına yöneldi. Gürcistan kıyıları, zengin besin kaynakları ve daha uygun avlanma koşulları nedeniyle hamsilerin akın ettiği bölgeler arasında yer alıyor. Bu durum, Gürcistan'daki balıkçılık sektörünü de olumlu etkiliyor. Yerel balıkçılar, Gürcistan açıklarında tutulan hamsilerin, hem kalitesi hem de miktarı açısından avantaj sağladığını belirtirken, bu bölgedeki hamsi avının rağbet görmeye başladığını ifade ediyorlar.
Karadeniz'deki balıkçılar ise, Gürcistan'daki hamsi avcılığının kendi mücadelelerini daha da zorlaştırdığını düşünüyor. Hamsi avının azalması, sadece balıkçıları değil, aynı zamanda hamsi tüketen pek çok sektörü de olumsuz etkiliyor. Restoranlar ve gıda işletmeleri, hamsi fiyatlarındaki artışla birlikte, müşterilerine sunabildikleri seçenekleri kısıtlamak zorunda kalıyorlar. Bu durum, bölgede sosyal ve ekonomik bir kriz yaratma potansiyeline sahip. Hamsi, Türkiye’nin Karadeniz bölgesinde vazgeçilmez bir gıda maddesi olduğu için bu durumun etkileri oldukça derin bir hale geliyor.
Hamsi severler ve yerel balıkçılar, sorunların çözümü için ortak hareket etmenin gerekliliğini vurgularken, deniz şuluk ve biyolojik çeşitliliğin korunması konusundaki çalışmaların da arttırılması gerektiğine dikkat çekiyorlar. Bu zorbalık karşısında hem Türkiye hem Gürcistan'ın karşılıklı iş birliğine girmesi gerektiği, hem de sürdürülebilir balıkçılık politikalarının hayata geçirilmesi gerektiği düşünülüyor. Hamsilerin Karadeniz'den gitmesi, pek çok sorunu gündeme getirirken, bu durum balıkçılık sektörünü de derinden sarsıyor.
Sonuç olarak, Gürcistan'a hamsi göçü ve Karadeniz'deki avlanma azalması, bölge balıkçılığı için oldukça önemli bir konu haline geldi. Herkesin merakla takip ettiği bu durum, önümüzdeki yıllarda bölgede hamsi avına olan talebi ve ekonomik dengeleri etkileyebilir. Çözüm olarak geliştirilmesi gereken stratejiler, hem balıkçıların hem de tüketicilerin yararına olacaktır. Eğilimlerin belirsizliği, uzmanların ve araştırmacıların dikkate alması gereken önemli bir konu olarak kalıyor. Karadeniz'in bu değerli zenginliğini korumak için adımlar atılmadıkça, hamsilerin göç yolculuğunun devam etmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.